Sokağınızın başında yaşlı bir adam…Tesadüf diye bir şeyin olmadığı bir dünyada tam da sizin yolunuza çıkmış. Üstü başı perişan…Tıraş olmayalı,yıkanmayalı uzun zaman olmuş. İki eliyle bir evin bahçesindeki tellere sarılmış. Yaşlılıktan, zayıflıktan, soğuktan derisi iyice kırışmış. Yanından her geçene çok az çıkabilen sesiyle bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Nefes almakta o kadar zorlanıyor ki, ciğerlerinden çıkan hırıltı ne dediğinin anlaşılmasını bile engelliyor.
Sesinin cılızlığının farkında olacak ki, iyice küçülmüş gözlerine de sığdırmış çaresizliğini…“Sesimi duyup yanıma gelmiyorsun, halimi de mi görmüyorsun?” diyen gözlerle bakıyor yanından geçip gidenlere.
Güya yaşayan bir dünyada, yaşayan insanlardan değil de, cansız bir bahçe telinden alıyor dayanma gücünü. Onda buluyor vefayı. Tutmakta zorlandığı başını ona yaslıyor. Elleriyle sımsıkı ona sarılıyor.
Yanından sürekli birileri geçiyor. Kimi haline şükrediyor, kimi bir gün onun gibi olmamayı diliyor…
Keşkeyle başlayan cümleler kuruluyor.
”Keşke görmemiş olsaydık.Yardım da edemeyiz.Kim bilir kimin nesi..”
“Keşke diğer sokaktan geçseydim. Alıp evime de götüremem ya…”
“Keşke yapabilecek bir şeyim olsaydı..Halini sorsam mı acaba? Ama bir tek ben görmüyorum ya..Herkes yanından geçip gidiyor.Başıma iş almayayım ben en iyisi…”
Sen de o sokaktasın…Peygamber Efendimiz as’ ın sözleri geliyor aklına …
Müslümanların derdini dert edinmeyen onlardan değildir.
Kim din kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür.
Beni güçsüz olanlarınızın yanında arayınız, çünkü siz güçsüzleriniz sayesinde zafere kavuşturulup rızıklandırılıyorsunuz.
Amaya rehberlik etmen, sağır ve dilsizlere anlayacakları bir şekilde anlatman, ihtiyacı olanların ihtiyacını gidermesi için ona rehberlik etmen , derman arayan dertliye yardım için koşuşturman, koluna girip güçsüze yardım etmen, konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade edivermen, bütün bunlar sadaka çeşitlerindendir.
Yaşından dolayı ihtiyara hürmet eden her gence Allah, yaşlılığında hürmet(hizmet) edecek kimseler müyesser kılar.
Biliyorsun…
Yaşlı adamı görmezlikten gelip, evinde rahat ve huzurlu yemek yiyebilecek kadar uzağındasın şefkatin…
Bu yüzden, asıl kimsesiz ve yardıma ihtiyacı olan da sensin…
Yürüyüp giderken onun yanından, asıl mahsun bıraktığının, kendi geleceğin olduğunun farkında bile değilsin…
*yıllar önce, ailesi tarafından kapının önüne atılmış bir kişinin sonrasında yazıldı…