Facebookta kişisel hesabım yok… Hiç olmadı…
Ancak devir sosyal medya çağı olunca ve yakın çevremden bazı dostlarda “sen de internet adresinle ilgili bir facebook sayfası oluştursana, bu sayede daha çok kişiye ulaşırsın…” deyince bu fikri düşünmeye başladım…
Hatta bir adres oluşturdum… Ama tereddütlerim vardı… Değer verdiğim başka kişilere de bu fikri danıştım…
Sonuç… Adresi dondurdum…
Çünkü adresi oluşturduktan sonra bir kaç kişinin facebook sayfasına şöyle bir göz attım…
Baktım ki kişilerin ana sayfası; , ” özlü sözlerin! ” yazılı olduğu resimlerden geçilmiyor… Ya da karikatürler…
Oysa bir dönemler tır kasalarının arkasına ” özlü sözler ! ” yazdıkları için Kamyon şoförleri aşağılanıyordu… Yaptıkları saçma bulunuyordu…
Aynı şekilde minübüs şoförlerinin, arka görüş aynasının üst tarafına yapıştırdıkları küçük şeritler halindeki sözler… Hatırlıyorum alay konusuydu…
Onlarla alay edenlere bakıyorum da, kendi sayfalarını aynı şekilde “söz”lerle donatmışlar…
Tek fark; yazdıklarını kamyon kasasının arkasına değilde, kişisel sayfalarına yazıyor olmaları…
Eskiyi düşündüm… Mektubun değerli olduğu dönemleri… Mektuba yazdığımız cümlelerimizi nasıl özenle seçerdik…
Mesajların bir yere ulaştırılması için günlerce beklenilmesi gerekmediği günümüzde, paylaşacak daha “anlamlı” şeylerimiz olmalı bence…
Ne yazık ki sınırsız iletişim, sınırsız özgürlük gibi basitleştiriyor özel hayatı… hatta kelimeleri…
Neyse…
Mesele “dert meselesi”…
Sonuç olarak insan neyi dert ediyorsa , kamyon kasasına da facebook sayfasına da onu yazıyor…
Keşke “İnsana faydalı olacak her ne ise” o paylaşılsa sayfalarda…
Adaletli, düşünen, huzurlu, hoşgörülü bir toplum oluşturulması için çalışılsa… Herkesin derdi bu olsa…
İyi iş yapabilmek, bu kadar kolaylaşmışken hem de…
“Gerçek şu ki, iman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz iyi iş yapanların ecrini zayi etmeyiz.” Kehf suresi 30.
“Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.” Zariyat suresi 55
Sözleriniz tamamen doğrudur. Keşke herkes araştırma yapmaya, okumaya önem verse, daha çok saman ayırsa… Fakat reelpolitik diye bir şey var. Gerçekler ve doğrular her zaman uygulanması mümkün olan şeyler değildir. Halkımız ne yazık ki fazla okumuyor. Fakat okuduğumuz kitaptan çarpıcı bir paragrafı, ilginç bir kaç cümleyi paylaştığımız zaman bunu milyonlara ulaştırabiliyoruz. Facebook’ta da uzun, araştırma ürünü yazıların paylaıldığı sayfalar var. Konu Facebook ya da web site meselesi değil, insanlarımızın araştırmaya zaman ayırmaması. Saygılarımla…
Sloganik bir dünya da yaşıyoruz , sözlerin derinliğini ve yaşamımızla bağını kopardığı . Eskilerin güçlü atasözleri vardı ve yerinde kullanırlardı , atasözleri gibi yaşarlardı , hata yapan güçlü bi sözün ne demek olduğunu anlar , tövbeyi veya pişmanlığı içten içte yaşardı . Bugünün dünyasında hiç gerçek kavgalarımız yok , notebooklarımızdan tabletlerimizden tüm dünyayla kavga ediyoruz oysa kamyon arkası sözleriyle . Sözlerin de anlamı yok .