Hayatımın hiç bir döneminde reeankarnasyon gibi bir olaya inanmadım… Çünkü İbrahim as yıldızların batmasını görünce, “batan şey benim Rabbim olamaz”, güneşin batmasını görünce yine “batan şey benim Rabbim olamaz” demesi gibi,
ben de dünyaya baktığımda “birbirinin aynısı olan hiç bir şey” göremiyorum…
Kar taneleri, insanların parmak izleri, ağaçların yaprakları, hayvanların desenleri… Hiç biri birbirinin aynısı değildir…
Yaratmakta bu kadar kudretli olan Allah, neden” tek ruha” bir çok beden giydirsin ki… Haşa aciz mi, “çok ruh” yaratmaktan…
Bilirsiniz, araştırmacılar buldukları bir resim ya da tablonun hangi ressama ait olduğunu anlamak için; o resimdeki tekniklerle, ressamların tekniklerini karşılaştırırlar…
Yaşadığımız alemi yaratan “Allah” olduğuna göre, ve yarattığı alemde reenkarnasyona “delil” olmadığına göre, neye dayanarak “reenkarnasyon var” denilir…
Bu konuya Kur’an dan iki ayeti delil getirenler bile var… Bu ayetlerden biri;
“Sizler ölü iken (ölü varlıklar halinde iken) sizi dirilten (dünyaya getirip hayat veren) Allah’ı nasıl inkâr ediyorsunuz?! Sonra sizi öldürecek, sonra tekrar diriltecek, sonra da O’na döndürüleceksiniz”(Bakara, 28)
diğeri de;
“Dediler ki, Rabbimiz bizi iki kere öldürdün iki kere dirilttin artık
günahlarımızı itiraf ettik. Çıkış için bir yol var mı?”(Mü’min,11)
Ne yazık ki Kur’an ın “ölüm”le ilgili diğer ayetleri görmezden gelinerek “yorum” yapılınca, ortaya İslamla uzaktan yakından alakası olmayan “uydurma” bir sonuç çıkıyor…
Ayrıca ateistlerin,” insanın yaradılışı ile ilgili Kur’an da çelişki var” diye bir iddiaları var…
Ayetleri baz alarak diyorlar ki “İnsanoğlu sudan mı, topraktan mı, çamurdan mı, yapışkan çamurdan mı yaratıldı? Kur’an insanın, kimi ayette sudan kimi ayette çamurdan yaratıldığını söylüyor” diyerek kendilerince eğleniyorlar…
Demek ki; bir bebeğin anne karınında ilk oluşma halinden son haline kadar geçirdiği evreleri “aşama aşama” anlatan tıp kitapları da çelişki de!
İnsanın yaradılışının nasıl olabileceğini (en doğrusunu tabiki Rabbim bilir) ve Reenkarnasyonu merak ediyorsanız;
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat fakültesi, tefsir ana bilim dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Okuyan’ı (video 28 dakika sürüyor…)
ve Caner Taslaman’ı (video 5 dakika) dinlemelisiniz…
“Ön yargısız” bakış açısıyla, sadece gerçeği arayan kişilerin, bu sayede mantıklı cevapları bulabileceği kanaatindeyim…
http://www.youtube.com/watch?v=BU2Y_XHG3Do